22 Nisan 2013 Pazartesi

İZMİR'DE FAİR PLAY DERSİ!



İzmir'in köklü kulüplerinden Altınordu, Erzurum BŞB ile evinde 2-2 berabere kalmasına rağmen Spor Toto 3. Lig 3. Grup'ta sezonun bitmesine iki hafta kala şampiyonluğa ulaştı. 

Maç öncesi yaşanan bir olay ise taraflı tarafsız herkesin alkışını aldı.. Erzurum Büyükşehir Belediyesporlu futbolcular maç öncesi, çıkış tünelinden sahaya girdikten hemen sonra ikiye ayrılarak bir koridor oluşturdular ve bu koridordan maça çıkan Altınordulu futbolcuları alkışladılar. 

2005 yılında Manchester United, 2004-2005 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan rakibi Chelsea'ye böyle bir kutlama jesti yaparak futbolun tüm güzelliğini sahaya yansıtmıştı. 






http://www.ligtv.com.tr/haber/izmirde-fiar-play-dersi

14 Nisan 2013 Pazar

BELEDİYESPOR'DA PLAY OFF ATAĞI



Bu hafta ligin orta sıralarında bulunana ve bir iddaası bulunmayan Isparta Emrespor ile sahasında karşılaşan  Erzurum Büyükşehir Belediyespor Büyük Erzurumspor taraftarlarınında verdiği büyük destekle 85.Dakikada Ekremin ayağından attığı gol ile 1-0 sahadan galibiyetle ayrıldı.

En önemli rakiplerden biri olan Gümüşhanespor'un da keçiörengücü karşısında 90+3 te yediği gol ile berabere kalması Erzurum Büyükşehir Belediyespor'u ve Taraftarları sevindirdi.Son 3 haftaya Gümüşhane'ye 2 puan önünde giren Belediyespor Play off'a en yakın ekip olarak görülüyor.

Ayrıcada Emrespor karşısıdna oynanan futbol taraftarlarda üzüntü yaratırken tepkilerede yol açtı.Özellikle son iki haftada ki performans düşüklüğü taraftarı düşündürüyor.

ERZURUM GÜNLÜĞÜ 

11 ASIRLIK TEHLİKEYİ ABD SEZDİ

Merkezi ABD'de bulunan Dünya Anıtlar İzleme Kurulu, Erzurum'un Çamlıyamaç Köyündeki 11 asırlık Öşvank Kilisesini, en tehlikedeki 100 anıt listesine aldı. 

Gürcü Kralı Kuropalat Adarnesenin oğulları David ve Prens Bagralt tarafından 963-973 arasında yaptırılan Öşvank Kilisesi, bugünler de adeta yıkılmaya yüz tuttu. 

Erzurum'un Uzundere ilçesi Çamlıyamaç köyündeki kiliseye dünya Hıristiyan Gürcülerince çok büyük önem atfedilmektedir. Her yıl yerli turistlerin yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerinden teologlar ve turistler bu kiliseyi ziyarete gelmektedirler. 1000 yıllık süreçte tavanı ile duvarlarında önemli çökme ve yıkılmalar meydana gelen, kabartma bazı sütunların çalındığı Öşvank Kilisesi bir süre cami olarak kullanıldı.

1985'te Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek, korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alındı. Gürcü Kralı Kuropalat Adarnesenin oğulları David ve Prens Bagralt tarafından 963-973 arasında yaptırılan Öşvank Kilisesinin kabartma taşlarla süslü 1.5 metre yükseklikteki sütunlarından bazıları 4 yıl önce çalındı. Tek parça sütunu çıkaran yağmacılar, tarihi eserin çökmesini önlemek için yerine ağaç kütük koydu. Türkiye ile Gürcistan, Türkiye'nin Gürcistan'da bir cami onarması, Gürcistan'ında Öşvank Kilisesini onarması konusunda anlaştılar. Ancak aradan 3 yıl geçmesine rağmen Gürcistan onarıma başlamadı.

Merkezi ABD'de bulunan Dünya Anıtlar İzleme Kurulu, Çamlıyamaç Köyündeki 11 asırlık Öşvank Kilisesini, en tehlikedeki 100 anıt listesine aldı. Dünya Anıtlar İzleme Kurulu daha önceden de Haydarpaşa Garı ve Büyükada Rum Yetimhanesini de en tehlikedeki 100 anıt listesine almıştı.

Çamlıyamaç Köyü sakinleri Öşvank Kilisesinin özellikle Gürcülerin Kabe'si olarak nitelendirildiğini belirttiler. Kilisenin bakımsızlık ve doğal şartlar nedeniyle yıkılmaya yüz tuttuğunu ifade eden vatandaşlar, biran önce restorasyon çalışması yapılması gerektiğini kaydettiler.

Uzundere ilçesi Çamlıyamaç köyündeki kiliseye dünya Hıristiyan Gürcülerince çok büyük önem atfedilmektedir. Her yıl yerli turistlerin yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerinden teologlar ve turistler bu kiliseyi ziyarete gelmektedirler.

Gürcü Bağrat Devleti döneminde önemli dini eserlerden olan Öşvank Kilisesi 958-966 yıllar arasında Gürcü Kralı Adarnesi III'ün oğulları Bagrat ve Davit tarafından yaptırılmıştır.

18 Mart 2013 Pazartesi

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİN YEMEK LİSTESİ



43. Alay 1. P. Tb. 1. Bölük
1917 Yılı Yemek Listesi

GÜN                SABAH                ÖĞLEN     AKŞAM                           EKMEK
15 Haziran        Üzüm hoşafı          Yok            Yağlı Buğday Çorbası        Tam
26 Haziran        Yok                   Yok           Üzüm Hoşafı                    Tam
18 Temmuz       Üzüm hoşafı          Yok           Yok                              Yarım
8 Ağustos        Yarım ekmek        Yok            Şekersiz Üzüm Hoşafı         Yok

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.


MEHMET AKİF ERSOY

15 Mart 2013 Cuma

TYH'DEN DEV ATAK

Dünyanın en hızlı büyüyen hava yolu şirketi THY'den yapılan açıklamada, kararın Airbus'tan 25 adet A321, 4 adet A320 NEO, 53 adet A321 NEO ve 35 adet A321 NEO opsiyonunu içeren 117 uçak alımını kapsadığı belirtildi. Bunun Türk sivil havacılık tarihinin en büyük uçak alım kararı olduğu belirtilen açıklamada, filosuna 2015 yılından itibaren katılmaya başlayacak olan 117 uçağın finansman biçiminin daha sonra belirleneceği kaydedildi.

Karara göre alımı planlanan uçaklar opsiyonlarla birlikte 2020'ye kadar filoya dahil edilecek. 2015-2020 yılları arasında filoya katılacak ve kira süresi sonunda çıkacak uçaklarla Türk Hava Yolları filosunda kargo uçakları dahil 2020 yılı sonunda toplam uçak sayısı 375'i bulacak. Halen ortalaması 6.6 olan filo yaşı ise, yeni uçakların filoya katılımıyla 5'e düşecek.

THY, geçtiğimiz yıl 39 milyon yolcu taşıdı. Bu yılsonunda taşınan yolcu sayısının ise 46 milyona ulaşması bekleniyor. 117 yeni uçağın yedi yılda devreye girmesiyle bu sayının 90 milyona ulaşması hedefleniyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 8 milyar dolar ciro yapan Türk Hava Yolları, önümüzdeki yedi yıl sonunda 18 milyar doların üzerinde bir rakam hedefliyor.

14 Mart 2013 Perşembe

DADAŞ OLDUK


"Vataannn vataan!" diyerek erdik de Dadaş olduk!
Vatan için nice can verdik de Dadaş olduk!
Tarih boyunca düşmana asla boyun eğmedik.
"Allaaaah!" diye cepheye vardık da Dadaş olduk!
Binlerce şehit verdik, kefen dahi saramadık!
Kardeş dedik sarıldık, birbirimizi kırmadık.
Gece gündüz yürüdük; ama hiç yorulmadık.
Nice kahpe düşmanı kırdık da Dadaş olduk! 
Kazım Paşa halinde canımızı adadık.
"Al bayrağın" rengini kanımızla boyadık!
Aziziyemmm, Aziziyeeemmm şahittir burçlarına dayadık!
Bu başı bu vatana verdik de Dadaş olduk!
Doğu da kaleyiz, biz Erzurumlu Dadaşız!
Edirne'den taa Kars'a tüm yurtta kardeşiz!
Kimimiz gazi, şehit; kimimiz de Bektaşız!
İkilik yapanları sürdük de Dadaş olduk!
Analar balta, satır bizlerde kırık saldık.
Kükredik coştuk amma desturu haktan aldık!
Yurda keleklik yapana ilahi aşkla daldık.
BİZ BU HÜRRİYETİ, BİZ BU CUMHURİYETİ KURDUKTA DADAŞ OLDUK!

13 Mart 2013 Çarşamba

ERZURUM'UN KURTULUŞU

Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yıldönümü düzenlenen törenle kutlandı. 

Havuzbaşı Atatürk anıtı önünde düzenlenen tören Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Törene Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, 9'ncu Kolordu Komutanı Korgeneral Kamil Başoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, kamu, kurum ve kuruluş temsilcileri, askeri erkan ve vatandaşlar katıldı.
Atatürk anıtına çelenk sunumunun ardından günün anlam ve önemine binayen konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, kentin 12 Mart 1918 yılında Rus ve Ermeni düşman işgalinden kurtulduğunu belirtti.
Başkan Küçükler, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Erzurum'un 95. yıldönümünü kutlamak üzere bir araya geldik. Tarih şuuru yüksek Erzurum halkının her yıl olduğu gibi bu yıl da törene gösterdiği ilgi bizi sevindirmektedir. Hemen belirtmek isterim ki, Anadolu topraklarını bize vatan yapan büyük ecdadımıza her daim şükran borçluyuz. Asırlardan beri Anadolu'nun 'Doğu Kapısı'nı, Erzurum'u bekleyen ecdadımız, karlı Sarıkamış dağlarından Kuzey Afrika çöllerine, Balkan ovalarından Kafkas dağlarına kadar, çeşitli coğrafyalarda ve kıtalarda, bu aziz vatan ve bu aziz millet için kahramanca mücadele etmişlerdir. 'Vatan ve millet' kavramları Erzurumlular için asla bir hamaset örneği olmamıştır; vatan ve millet konusu Erzurumlular için bir iman meselesidir, büyük bir mefkûredir. Bu ruhun bir tezahürü olarak Erzurumluların, kurtuluştan bir yıl sonra, şehrin enkazı üzerinde, Erzurum Kongresini toplayarak, parçalanmak ve yok edilmek istenen vatanın kurtarılması, milletin birlik ve dirliği için verdikleri mücadele, hakikaten emsalsizdir. Kadınıyla erkeğiyle "Dadaş" ruhunu anlayabilmek için müsaadenizle dikkatinizi önce bir noktaya çekmek istiyorum: Sizlerin de bildiği üzere, Birinci Dünya Harbi'nde, 1916 yılının Şubat'ında, Ruslar ve yandaşı Ermeni çeteleri şehrimizi istila etmişlerdi. Rus kuvvetleri, 1917 de gerçekleşen ve Çarlık yönetimine son veren Bolşevik İhtilali nedeniyle, silahlarını Ermeni çetelerine bırakıp Erzurum'dan ve tüm Doğu Anadolu'dan büyük ölçüde çekildiler. Ermeni Ordusunu yöneten ve kanlı bir zalim olan Antranik sergerdesi, başkenti Erzurum olan, 'Batı Ermenistan Geçici Hükümeti'ni kurdu ve katliamlarına başladı. 1918 yılının 12 Mart'ında ise, Mehmetçiğin süngüsü önünde, onlar da defolup ebediyen gittiler. Fakat yangın yeri Erzurum'dan geriye bir enkaz kaldı. Şehrin merkez nüfusu 8 bin 500 civarına kadar düştü. Artık düşman yoktu. Ordumuzun ve Erzurum'un cefakâr evlatlarının gayretleriyle şehir bir kere daha kurtarılmıştı. Ancak, ahalinin tarlasını sürecek öküzü, ekecek tohumu dahi kalmamıştı. Ermeniler, her şeyi yağmalamışlardı. İnsanlar, Sarıkamış'tan, Kars'tan, sırtlarında, çuvalla tohum getirip kürekle belleyerek tarla ekmişlerdi. Şimdi sizlere bir soru sormak istiyorum: Nasıl oluyor da viran olmuş bir şehir, milletin tamamını kucaklayan ve yeni bir devletin doğmasını temin eden büyük bir kongreyi Erzurum'da toplayabilmişti? Bunu sağlayan ruh nedir?
Şimdi, bu başarıları gösteren "Erzurum ruhundan" bir iki örnekle söz etmek istiyorum.
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi'nin ilk başkanı İbrahim Hakkızade Hacı Fehim Efendi, Ermeni katliamlarını soruşturmak üzere şehrimize gelen İçişleri Bakanlığı Müfettişi Abdullah Bey'e, Erzurum'daki Ermeni vahşetiyle ilgili şahidi olduğu bazı hususları rapor etmiştir. Fehim Efendi, devletsiz, hükümetsiz, askersiz kalmış bir şehirde, Ermeni çetelerinin merhametine havale edilmiş Erzurum'da yaşadıkları facialardan yola çıkıp bir devlet-millet muhasebesi yapar. Bu tespit, 'Erzurum ruhunun' aslı ve esasıdır. Gavurboğanları, Aziziyeleri, Nene Hatunları, Erzurum Kongresini ve Erzurumlunun millet ve vatan davasını anlamak istiyorsak, aslında bu ruhu anlamamız gerekmektedir. Fehim Hoca, Ermeni vahşetinden sonrasını yazdığı raporda şöyle anlatır: "Abanın kadri yağmurda bilinirmiş! Biz de iyice bildik, devlet nedir, millet nedir, ordu nedir! Hele bir düşünsek; insanın kendi devletinin, kendi milletinin, kendi ordusunun olması ne büyük nimettir; ne büyük saadettir. Bunlar varsa millet vardır. Bilseniz, böyle zamanlarda insan kendi ırkından doğan bir hükümeti ne kadar arıyor ve hayati önemini nasıl tekdir ediyor... Bu büyük felaket zamanında düşman nedir, gördük! Hükümetsiz kalmak nedir, anladık! Bir düşünsek, kendimizden olan en fena bir idare acaba şu zalimlerin bizlere yaptıklarının binde birini yaparlar mı?... Ah, Efendiler! Varsın han evlerimiz harap olsun, yenileri yapılır; servetlerimiz talan olsun, yenileri kazanılır. Hiçbir şeyimiz olmasın, tek kendi milletimizden doğan bir hükümetimiz ve sınırlarımızı bekleyen kendi evlatlarımızdan askerlerimiz olsun, yeter!"

Başkan Küçükler, Faruk Nafiz Çamlıbel'in, Erzurum halkıyla ilgili bir değerlendirmesinde bulunarak, "Bu psikolojiyi şu sözlerle ifade eder: "Bütün memleketlerin serhatte bulunan, hudut bekçiliğini yapan şehirlerinde, hemen taşınacaklarmış, hemen hicret edeceklermiş gibi tabii bir hazırlık sezilir. Hâlbuki Erzurum, Türkiye'nin bir ucunda taş kesilmiş bir iman gibi sabit ve metin durmaktadır." Prof. Dr. Fatin Sezgin Hocamız ise, Erzurum Kongresi örneğinden yola çıkıp bu hususu bir başka açıdan ele alır ve şöyle der: "Memleketin şirazesini ancak bu sınır vilâyetleri halkının siyasi olgunluğu ve sağduyusu korumaktadır." (Malumunuz olduğu üzere şiraze, kitabı bir arada tutan tutkallı sırt kumaşıdır. Şirazesi dağıldı mı kitap fasiküller halinde parçalanır.) İşte Erzurum'un ülke için manası budur. Erzurumlunun kültüründen kaynaklanan özel bir psikolojisi vardır: Bu psikoloji, devlet ve millet kavramı etrafından teşekkül eden, en üst seviyede bir fedakârlık psikolojisidir. Evet, Erzurumlu ruhu işte budur! Dadaşlık ruhu, Nene Hatun ruhu budur, millet için, yurt için fedakarlık!. Erzurumlu için, 'Hükümetsiz, ordusuz bir millet mevcut olamaz. Erzurumlu ruhu için behemehal tesis edilmesi gereken ilk iş olmayanı oldurmaktır.' Bu toprakları döktükleri kan ve alın terleriyle bizlere vatan bırakan ecdadımız, Erzurum için elimizden gelenin en iyisini yapmayı bize bir vazife olarak yüklemiştir. Tarihin bize öğrettiği hakikat şudur: Ancak güçlü olan ve sürekli ilerleyen milletler milli varlıklarını ve vatanlarını koruyabilirler. Dünya Harbi sonunda bir enkaz durumunda bırakılan Erzurum'un, Cumhuriyetle birlikte yeniden küllerinin üzerinden ayağa kalkması, bu ruhla gerçekleşmiştir. Bu gün elde ettiği yüksek büyüme hızıyla dünyanın en büyük ekonomilerinden biri durumuna gelen, bilim ve teknoloji üretebilen Türkiye'mizin güzide kenti olan Erzurum, artık her bakımdan ilerlemekte, hak ettiği müreffeh ve medeni yolda emin adımlarla yürümektedir. Erzurum, tarihsel olarak Doğu Anadolu'nun merkezi bir şehridir. Dün olduğu gibi bugün de hükümetimiz, Erzurum'a çok büyük önem vermekte ve bu şehrin daha iyi imkanlara kavuşabilmesi için her türlü maddi ve manevi desteği sunmaktadır. Erzurum'un mesuliyetini deruhte etmiş insanlar olarak bizlere düşen ise, verilen imkanları en iyi şekilde, milletimizin maddi ve manevi kalkınması ve refahı için kullanmaktır. 2006 Yılından beri yürüttüğümüz Erzurum Büyükşehir Belediyesi'ndeki hizmetlerimizle ve diğer ilçe belediyelerimizin yaptıkları hizmetlerle, şehrimiz, yeniden doğunun merkezi şehri olmayı başarmıştır. Alt yapısı üst yapısı büyük ölçüde tamamlanmış, yaşam alanları bakımından zenginleşmiş, yeni semtler, yeni yeni konutlar ve modern alışveriş merkezleriyle, çağdaş bir kent imajı kazanmış olan Erzurum, üniversiteleriyle, uluslararası kış turizmi tesisleriyle, son teknolojilere sahip hastane kampüsleriyle merkezi bir şehir özelliği kazanmıştır. Her geçen gün daha da gelişen organik tarım ve hayvancılıkla şehrimiz göz doldurmaktadır. Erzurum, çağrı merkezleri, gelişen ticari hayat ve sanayideki genç girişimcilerin varlığıyla, marka değerini daha da geliştirmekte ve kendisine globalleşen dünyada, daha sağlam bir yer edinmeye devam etmektedir. Yüzeysel birkaç sözle konuyu değerlendirmemiz de mümkündü. Fakat biz bunu yapmak istemedik. Sizlere dağıtılan konuşmamın daha geniş metninde, tarihimizin derinliklerine giderek, yaşadıklarımızı özet olarak bir kere daha hatırladık ve sizlerle paylaştık. Yüz yılın başında bizlere büyük acılar yaşatan emperyalist güçler, bugün yine tehditlerini açık ve örtülü olarak sürdürmekten geri durmamaktadırlar. Yıllardır huzurumuzu, birlik ve bütünlüğümüzü tehdit eden terör faaliyetlerinin arkasında dün ülkemizi aralarında paylaştıranların yer alması bizi şaşırtmıyor. Biz millet olarak uyumuyor, hakikati tüm çıplaklığıyla görüyor ve biliyoruz. Madem kötü niyet sahipleri vardır. O halde, millet olarak madden ve manen güçlü olmak durumundayız. Dün olduğu gibi bugün de caydırıcılık budur. Birbirimize her zamankinden daha fazla kenetlenmeğe mecburuz. Daha çok çalışmalı, daha çok üretmeliyiz. Milletimiz, yediden yetmişe vasıf kazanmak mecburiyetindedir. Bu nedenledir ki, oğullarımızı, kızlarımızı en iyi şekilde eğitmeliyiz. Çünkü savaşlar ve istilalar geleneksel yöntemlerle olduğu kadar, artık daha çok bilimsel bilgi, beşeri ve iktisadi güç ve ileri ekonomik yapılar üzerinden gerçekleştirilmektedir."şeklinde konuştu.

Dünyanın gözünün ülkemizde ve son yıllarda ilimizde olduğunun bilincinde olarak hareket ettiklerini ifade eden Başkan Küçükler, "Erzurum, beş yıl sonra, yani 2018 yılında, düşman işgalinden kurtarılışının yüzüncü yılını idrak edecektir. Bu beş yılı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Beş yıl sonra Erzurum, her bakımdan çok daha ileri gitmiş, büyük bir kent olmak mecburiyetindedir. Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında ise, Erzurum, Doğu Anadolu'nun bir incisi olarak göz kamaştıracaktır. Bundan kimse kuşku duymamalıdır. Dün olduğu gibi bugün de şehitler vererek bu mukaddes vatanı döktükleri kanlarıyla koruyan ve bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi, gazilerimizi, silahlı kuvvetlerimizin pek değeli subaylarını, komutanlarını, saygı ve minnetle anıyoruz." dedi.

Başkan Küçükler'in konuşmasının ardından öğrenciler tarafından şiirler okundu. Tören halk oyunlarının ekibinin gösterisiyle son buldu. 

GELSENKİRCHEN'DE TÜRK DÜĞÜNÜ

Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu rövanş maçında Almanya temsilcisi FC Schalke 04'ü deplasmanda 3-2 yenerek çeyrek finale yükseldi. 

Ve maç Sona erdi. Galatasaray tur atladı.

GOOLLLLL DK 90+5: Umut Bulut.Galatasaray kontra atağında Selçuk pasını Umut'a gönderdi. Umut karşı karşıya pozisyonda ilk vuruşu Hildebrand'dan döndü ama ikinci pozisyonda Umut topu ağlara gönderdi.

DK90+4: Sead Kolasinac sarı kart gördü

Maç sonuna 5 dakika uzatma eklendi.

DK 89: Hızılı gelişen atakta Hamit'in yerden ortasında Selçuk'un vuruşu kaleciden dışarı çıktı, pozisyon için de ofsayt bayrağı kalktı.

DK 88: Sağ çaprazdan Farfan'ın ceza sahasına ortaladığı serbest vuruşta Melo topu uzaklaştırdı

Sarı kırmızılı ekipte Burak Yılmaz'ın yerine Umut Bulut oyunda.

Schalke 04'te Marco Höger ve Teemu Pukki'nin yerine Chinedu Obasi ve Maximilian Meyer oyuna girdi.

DK 85: Drogba yaptığı hata sonucunda topu kapmak isterken rakibine faul yaptı, sarı kart gördü.

DK 84: Drogba ve Amrabat'tan güzel bir duvar pası, Amrabat sol çaprazdan ceza sahası içine girdi,  şutunda kaleci başarılı.

Semih sakatlığından dolayı oyundan çıkarken Gökhan Zan oyuna girdi.

DK 75: Bravo Muslera, Schalke çok hızlı geldi. Kendi yarı sağlarından Sol kanatta bulunan Draxler'e çok uzun bir top attılar, Draxler Semih'le ikili mücadeleye girdi ve Semih yerde kaldı. Soldan ceza sahası içine giren Draxler topu içeri çevirmek isterken Muslera açısını kapattı ve topa sahip oldu. Bu arada Semih, Draxler'in çarpan kramponu yüzünden yerde kaldı ve sakatlık geçirdi.

DK 73: Sol köşeden kullanılan kornerde savunmamızın karşıladığı topta Farfan'ın vuruşu Dany'den geri döndü..

Galatasaray'da Amrabat oyuna girerken, Sneijder oyundan çıktı.

DK 66: Sol çaprazdan Draxler'in vuruşunda Muslera başarılı bir kurtarışa imza attı..

GOL DK 63: 
2-2 oldu .Bastos attı. Höger'in ceza sahası dışıdna şutu üst direkten döndü. Pozisyonun devamında oluşan karambolde, Muslera Pukki'ye şut şansı vermedi, Muslera'dan seken top Uchida'nın önünde kaldı, Altı pas içinde Uchida, sağ çaprazda boş olan Bastos'u gördü. Bastos Melo'nun yanından topu ağlara gödnerdi.

DK 56: Pukki'nin ceza sahası sol çaprazından yaptığı vuruşu Muslera iki hamlede kontrol etti..

DK 55: Ceza sahası sol çaprazında topla buluşan Pukki'nin şutunu Muslera direk dibinde çıkardı.

DK 53: Üçüncü gole yaklaştık...Sol kanattan gelişen Galatasaray atağında Sneijder pasını sağ kanattaki Hamit'e, Hamit'te ceza sahası sağ çaprazındaki Burak'a gönderdi. Burak çaprazdan şutunu gönderdi ama Hildebrand son adan kornere gönderdi.

DK 50:Sol kanattan Schalke'nin kullandığı serbest vuruşta savunmamız topu uzaklaştırdı..

İkinci yarı Schalkeli oyuncuların vuruşu ile başladı.

Schalke'de Christian Fuchsoyuna girdigolü atan Roman Neustadter oyundan çıktı.

İlk yarı 2-1 üstünlüğümüz ile sona erdi.

Maç sonuna iki dakika ilave edildi.

GOOLLLLL DK 41:  Bu sefer Burak Yılmaz attı .Riera'nın yatarak uzaklaştırdığı top Burak için pas olduRakibinden kurtulup ceza sahasına giren Burak kalecinin üzerinden aşırtarak topu ağlara yolladı. 2-1 öndeyiz.

GOOLLLLL DK 37:
 Hamit Altıntopppp attııı... Mükemmel bir gol attı.Bu sefer direkten içeri girdi.Selçuk sol kanattan serbest vuruşta pasını Hamit'e verdi. Hamit çok uzaklardan çok sert ama çok düzgün vurdu. Sağ direğe çarpan top filelere gitti. Şimdi skorda eşitlik var 1-1

DK 35: Gole çok yaklaştık. Ebue sağ kanatta içeri baktı ceza sahası içinde sol arkada boş olan Sneijder'i gördü, yerden sert ve akıl dolu bir pas attı. Sneijder gelişine sert vurmak istedi top sağ direğin hemen yanından dışarı çıktı.

DK 32: Çok tehlikelki gelişen Schalke atağında Farfan'a atılan ara pasında Semih araya girip topu uzaklaştırdı. Atağın devamında top en son Farfan'dan dışarıya çıktı.

DK 24: Sağ kanattan Drogba'nın yaptığı ortaya Burak'tan önce savunma kafayı vurdu..Ceza sahası dışına seken topa uzaklardan Melo sert bir şut denedi  top savunmadan döndü. Devamında sol kanada açılan topu alman isterken Farfan Faul yaptı. Kulalnılan serbest atış etkisiz oldu.

DK 22: Schalke atağında sol çaprazdan ceza sahasına giren Pukki'nin vuruşu Muslera'da kaldı.

GOL DK 17: Neustadter attı.Sağdan kullanılan kornerde Höwede'in kafa vuruşu Semih'e çarptı, kale sahası içinde yaşanan karambolde Muslera topu uzaklaştırmak istedi ancak başarılı olamadı, seken top Neustadte'in önüne düştü, Neustadte ayağının içi ile boş kaleye,defansın arasından topu gönderdi. 1-0

DK 15: Höger yaptığı hareket sonunda sarı kart gördü

DK 14: Selçuk karşı karşıya kaçırdı. Drogba ceza sahası soldan içeri kaçan Selçuk'a çok şık bir pas verdi Selçuk sol çaprazda kaleci ile karşı karşıya kaldı vuruşunda kaleci baraşılı oldu.

DK 12: Schalke sağdan korner kullandı oluşan karambolde vurulan top dışarı gitti.

DK 9: Selçuk kendi yarı sahasından akıl dolu bir pas attı. Defansın arkasına sarkan Burak topu kontrol etmek isterken defans araya girdi ve en son burak'a çarpan top auta çıktı.

DK 6: Galatasaray baskı kurmaya çalışıyor, bu sefer sol çaprazdan ceza sahasına giren Drogba'nın sert vuruşunu kaleci kornere çeldi.

DK 5: Burak soldan ceza sahası içeine atılan topu kontrol etmek isterken yerde kaldı seken topa Drogba sert vurdu yandna dışarı çıktı. Burak pozisyon sonunda penaltı bekledi.

DK 2: Hamit ceza sahasına çok uzak mesafeden sert bir şut denedi top yandan dışarıya çıktı.

Maça Galatasaray başladı.

İki takımda siyah bantla sahaya çıktı. Galatasaray'ımıza başarılar dileriz

UEFA Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu rövanş maçında Almanya temsilcisi FC Schalke 04 ile oynayacağı maç için Veltins Arena'ya geldi. Karşılaşmada takımların 11'leri de belli oldu, takımlar maça şöyle başlıyor:

Galatasaray:
 Muslera, Eboue, Semih Kaya, Dany, Riera, Hamit, Melo, Selçuk, Sneijder, Burak, Drogba

Schalke 04: 
Hildebrand, Höwedes, Uchida, Matip, Kolasinac, Bastos, Höger, Draxler, Neustadter, Farfan, Pukki 

6 Mart 2013 Çarşamba

ÇEKİLİN YOLDAN DADAŞ GELİYOR

Spor Toto 3. Lig 3. Grupta mücadele eden Erzurum Büyükşehir Belediyespor kendi saha ve seyircisi önünde ağırladığı Mardinspor'u 4-1 mağlup ederek 3 puanın sahibi oldu. 

STAT: 
Kazım Karabekir

HAKEMLER:
 Taner Ağıç xxx, Mahmet Çakır xxx, Ali Yetim xxx

ERZURUM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR:
 İlker xxx, Fatih Gültekin xxx, Oktay xxx, Cabir xxx, Ahmet xxx (Dak. 64 Fatih Arat xx) , Zafer xxx, Samet xxxx, Erdinç xxx, Ekrem xxx, Kemal xxxx, İsmail xxx

MARDİNSPOR:
 Rıdvan xx (Dak. 46 Oğuz xx), Murat xx, Şahin xx, Cemil xx, Fikret xx, Şeyhmuz xx, Yusuf xx, İlker xxx, Mehmet xx, Erkan xx, Dursun xx

GOL: 
Dak. 36 Kemal, Dak. 45 İsmail, Dak. 48 Ahmet, Dak. 61 Fatih Gültekin (Erzurum Büyükşehir Belediyespor) Dak. 54 Dursun (Mardinspor)
SARI KART: Zafer (Erzurum Büyükşehir Belediyespor) Şehmus (Mardinspor)