11 Kasım 2013 Pazartesi

ESNAFA MÜJDE!

SGK esnaftan tahsil edemediği prim borçlarını ‘tercihe göre’ silmeye hazırlanıyor.
Yeni bir Torba Yasa ile Bağ – Kur (4/b) kapsamındaki 24 ay ve üzeri prim borcu, 3 aylık bir ödeme süresi tanındıktan sonra ödenmezse sigortalılık süreleriyle birlikte silinecek.
Bu durumda borçlu dönem sigortaya eklenmeyecek. 2 yıldan fazla prim borcu olan esnafın, emekliliği için kendisine yetecek süreyi borçlanması da mümkün olacak. 24 aydan daha kısa süreli prim borcu olanlar için ise taksitlendirme yapılabiliyor
Esnafın Sosyal Güvenlik Kurumu‘na (SGK) prim borcu çığ gibi birikti. Şu an için Bağ – Kur (4/b) primlerini ödeyemedikleri için serbest meslek sahiplerinin SGK’ya 22 milyar TL civarı borcu var. SGK yönetimi geçtiğimiz günlerde bir önlem olarak prim borcu 6 bin TL ve üzerinde olan yaklaşık 1 milyon esnafa ödeme yazısı gönderdi. 6183 Sayılı Amme Alacakları Yasası kapsamında borçların ödenebileceği hatırlatıldı.
SGK esnaftan tahsil edemediği prim borçları için ayrıca yeni bir düzenlemeye gidiyor. Meclis’e henüz sevk edilen yeni bir Torba Yasa ile prim borcu olanlar için alternatif ödeme imkânları getiriliyor.
Borç gidecek ama…
Yeni yasaya göre Bağ – Kur (4/b) kapsamında prim borcu olanlardan, 24 ay ve üzeri borca sahip olanların borçları, 3 aylık ödeme süresi tanındıktan sonra, ödenmemesi durumunda sigortalılık süreleriyle birlikte silinecek. Yani borçlu oldukları dönemler sigortalı olarak artık değerlendirilmeyecek.
Ancak bu durumda olanlar, hesaplarından silinen sigortalılık sürelerini yürürlükte olan ‘borçlanma’ kuralları çerçevesinde daha sonra borçlandıkları takdirde, tekrar kazanacak. Yani sigortalılık sürelerini kaybetmeyecekler. Burada tamamen kişi tercihi esas alınacak.
Getirilecek bu yeni düzenleme, serbest meslek sahiplerinin prim borçları bakımından bir nevi ‘af’ olarak nitelendirilebilir. Çünkü bu yeni düzenlemeyle artık prime ihtiyacı kalmayanların, ödeyemedikleri prim borçlarını dert etmelerine gerek kalmayacak. Bu borçtan kurtulmuş olacaklar.
Silinecek prim borçlarının daha sonra borçlanılmasında, bugünkü borçlanma koşulları geçerli. Yani prime esas kazanç ile bunun 6.5 katı arasından, serbest meslek mensubunun kendisinin belirleyeceği prime esas kazanç tutarı üzerinden borçlanma mümkün olabilecek.
Sonra ödemek mümkün
Diğer yandan yeni düzenlemeyle beraber, 2 yıldan fazla prim borcu olan esnafın, emekliliği için kendisine yetecek kadar süreyi borçlanması da mümkün olabilecek. Yani 3 yıllık prim borcu olan bir esnaf, emekliliğine yetmesi durumunda örneğin bu borcun sadece yarısını borçlanabilecek.
24 aydan daha kısa süreli prim borcu olanlar için de halen yürürlükte olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Yasa uyarınca taksitlendirme yapabilmek mümkün. Yeni düzenleme prim tahsilâtının artırılmasının yanı sıra, borçları nedeniyle sağlık yardımlarından yararlanamayan esnafa yeni bir imkân tanıyor. Borcundan kurtulan serbest meslek sahipleri için sağlıktan yararlanmanın önü böylece açılmış olacak.
Esnafa ‘SSK’ şartlarıyla emeklilik yolu gözüktü
1 Mart 2011 tarihinden önce, kişinin hem 4/a hem de 4/b yani hem SSK, hem de Bağ – Kur kapsamında sigortasının olması durumunda önceden başlayan sigorta geçerli oluyordu. Bu kural nedeniyle 4/a sigorta primi ödemiş yüz binlerce esnafın sigortası geçersiz sayılıp 4/b prim borcu oluşuyordu. Oysa şimdi 2 yılı aşan borç nedeniyle 4/b sigorta süreleri silinince geçersiz sayılan 4/a sigortası geçerli hale gelebilecek. 24 aydan fazla Bağ – Kur (4/b) sigorta sürelerinin silinmesi son 7 yıl primlerini de değiştirebileceğinden bazı sigortalılar SSK (4/a) şartlarından da emekli olma hakkını kazanabilecek.
Tercih imkânı sağlıyor
Konuyla ilgili bürokratlar, bu düzenlemenin esnaf için çok önemli olacağını, bu durumda olanların rahat bir nefes alabileceklerini ifade ediyorlar. Bugüne kadar esnafın prim borçlarına yönelik çok sayıda “yapılandırma” getirildi. Bu yapılandırmalar neticesinde, SGK’nın prim tahsilâtında ciddi artışlar ortaya çıktı.
Yeni getirilecek düzenlemeyle de, 2012 ve 2013 yılında düşen Bağ – Kur prim gelirlerinin artması bekleniyor. SGK’nın tahsilâtında en çok güçlük çektiği prim grubu 4/b yani Bağ – Kur’luların ödemek durumunda olduğu prim gelirleri.
Neredeyse her 2 yılda bir yapılan yapılandırmalarla bu prim gelirleri artırılmak isteniyor. Ancak şimdi getirilecek olan yeni düzenleme, diğer yapılandırmalardan farklı olarak, serbest meslek sahiplerine borçlarını ödeme bakımından tercih imkânı veriyor. Bu yönüyle oldukça farklı bir düzenleme olduğu söylenebilir.
‘Yapılandırmalar’ prim tahsilatını ateşliyor
Esnafın prim borçlarına yapılandırma yapılan yıllarda, 4/b prim gelirlerinde çok ciddi artışlar yaşanıyor. 2001, 2002, 2004, 2006, 2008, 2011 yıllarında gerçekleşen prim artışlarının sebebi tamamen bu yıllarda uygulamaya giren yapılandırmalar ve böylece ödeme imkânlarının esnaf açısından kolaylaştırılması. Özellikle 2006 ve 2011 yıllarında getirilen yapılandırmalarla beraber SGK’nın esnaftan topladığı primler bir önceki yıla göre iki katından daha fazla artış göstermiş.
Diğer yandan yapılandırma benzeri uygulamaların olmadığı yıllarda prim gelirlerinde neredeyse hiç artış olmadığı gibi, bir önceki yıla göre nominal anlamda düşüş bile yaşanmış. 2009 ve 2012 yıllarında bir önceki yıla göre prim gelirlerindeki düşüş oranı yüzde 47 ve 30 seviyelerine kadar ulaşmış.
Kolaylık sağlayacak
Şimdi yeni getirilen af benzeri yapılandırmayla prim gelirlerinde tekrar bir artış yaşanması bekleniyor. Son birkaç yılda SGK’nın gelir toplama bakımından başarılı olduğu söylenebilir. Bu başarıda özellikle kayıt dışıyla verilen mücadelenin önemi de oldukça fazla.
2003 yılında SGK’nın gelirleri giderlerini ancak yüzde 67.5 oranında karşılayabiliyor iken, bu oran 2012 yılında yüzde 89.2′ye ulaşmış durumda. Yeni Torba Yasayla esnafa sağlanacak kolaylığın bu oranı yüzde 95 seviyelerine çekmesi beklenmekte.

Erzurumhaber25

ERZURUM'A 6 YILDIZLI OTEL


Erzurum Barosu Hizmet Binası sosyal tesis ek bölümünün açılış törenine katılmak üzere geçtiğimiz hafta Erzurum’a gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve beraberindeki heyet Erzurum’dan ve Erzurum Barosu Başkanı Faruk Terzioğlu’nun çalışmalarından Memnun ayrıldı.
Erzurum Barosu Başkanı Av. Faruk Terzioğlu’nun Erzurum’un Kalkınmasında önemli bir adım olarak tesbit ettiği ve hayatiyete geçirilmesi için ivedilik arz ettiğini hayalini Türkiye Barolar Birliği Başkanı Murat Feyzioğlu’na sundu.
Barolar Birliğinin şehrimizde 5 Yıldızlı bir Otel yapması için Türkiye Barolar Birliği Başkanına teklifte bulunan Faruk Terzioğlu, Şehrimizin Kalkınması artık yönünü Turizme çevirmiştir. Barolar Birliği olarak Erzurum’da 5 Yıldızlı bir Otel yatırımı için Barolar Birliğinin ilk adımı atmasını bekliyoruz. Biz Erzurum Barosu olarak göreve geldiğimiz günden beri Öncelikle şehrimize kazandıracağımız neler var diye sürekli çalışmalar yapmaktayız. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Erzurum Baro Binasının Sosyal Tesis Ek bölümünü tüm hemşerilerimizin hizmetine sunmanın haklı gururunu yaşamaktayız.
Barolar Birliğinin ivedi bir şekilde şehrimize gelmesini istiyoruz. Çünkü Barolar Birliğinin şehrimizde bir Otel yapması demek; 80 Bin Avukatın ve çevreleriyle birlikte büyük bir sayının şehrimize gelmesi demektir. Buda Türkiye Barolar Birliğinin Erzurum’a ve gelişen Turizme katkıda bulunması demektir. Böylesi bir potansiyelin şehrimizi ziyaret etmesi Erzurum’un kazanması anlamına gelir.
Biz burada Erzurum Barosu olarak öncelikle memleketimizin çıkarları ve gelişmesi için çalışmalar sürdürmekteyiz. Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak bugün şehrimizde bulunmanız ve Erzurum Barosu olarak size sunduğumuz projemiz olan Erzurum’a 5 Yıldızlı Otel yapma isteğimiz üzerine çalışmaların alt yapısını tamamlamış bulunmaktayız.
Aziziye Bölgesinde gerçekleştirmek istediğimiz 5 Yıldızlı Otel için Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz bey’le görüşmeler yaptık. Sağolsun Başkan Fatih Cengiz bizler için gerekli her türlü yardımı Aziziye Belediyesi olarak yapmaya hazır olduklarını söyledi. Şimdi Türkiye Barolar Birliği adına tüm Erzurumlu hemşerilerimizin beklediği Müjdeyi sizden duymak istiyoruz. Dedi.
Erzurum Barosu Başkanı Faruk Terzioğlu’nu cani gönülden dinleyen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Erzurum Barosu Başkanı Faruk Terzioğlu’nu tebrik ediyorum. Gerek Baro yönetimi gerekse Erzurum için çalışmalarını bizlere yakışır bir vaziyette sürdürmektedir. Tesbitlerine katılıyorum. Erzurum’un gelişme ve kalkınmasında Turizm büyük önem arz etmektedir. Barolar Birliğinin Erzurum’a gelmesi demek, 80 Bin Avukat arkadaşımızın Erzurum’a gelmesi demektir. Bizde gönülden isteriz ki, Erzurum’a yatırım yapalım. Fakat Erzurum Barosu Başkanımız Sayın Faruk Terzioğlu beyefendi bizden 5 Yıldızlı Otel yapmamızı talep etti. Erzurum’un 6 Yıldızlı Otele yakışır bir Şehir olduğunu hatırlatır ve yapacağımız Otelin 6 Yıldızlı olacağını müjdeleriz. Dedi.

Erzurumhaber25

8 Kasım 2013 Cuma

MERKEZİ SINAVLARA SAAT AYARI


Ortaöğretime geçişte 8. sınıflara uygulanacak merkezi sınavların arasındaki 50 dakikalık dinlenme süresinde Milli Eğitim Bakanlığı değişikliğe gitti. 28-29 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek ortak sınavların süresi 40, sınavlar arasındaki dinlenme aralığı ise 30 dakika olacak.

Ortaöğretime geçişte bu yıl ilk kez uygulanacak olan merkezî sınavlara 3 hafta kaldı. 8. sınıf öğrencileri, 28 Kasım Perşembe günü Türkçe, matematik ve din kültürü; 29 Kasım Cuma günü ise fen, inkılap tarihi ve yabancı dil derslerinden ortak sınava girecek. Yaklaşık 1,5 milyon öğrenciyi ve aileleriniyakından ilgilendiren sınavlarla ilgili önemli bir değişiklik yapıldı. Sınavlar arasında dinlenmek için verilen 50 dakikalık molalar, 30'a indirildi. Düzenlemeyle ortak sınavların süresi 40, sınavlar arasındaki dinlenme zamanı ise 30 dakika oldu. Zaman'ın dün manşetten duyurduğu haberde eğitimciler, 50 dakikalık sürenin fazla olduğuna dikkat çekmişti. Bu durumun, sonraki sınava girecek olan öğrencide kaygı artışına sebep olabileceğini vurgulamıştı.

Merkezî sınavlar arasında verilecek dinlenme sürelerinin 30 dakikaya düşürüldüğü haberini, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin verdi. Dün sabah saatlerinde sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından açıklama yapan Tekin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sınavı ile ilgili geçtiğimiz hafta Türkiye genelinde pilot uygulama yapıldığını söyledi. Uygulamada, 50 dakikalık araların uzun olduğunun tespit edildiğini ifade etti. Tekin şu bilgiyi paylaştı: "Bu uygulamada olası aksaklıkları gördük. 50 dakika sınav arası çok uzun bulundu. Bu nedenle sınav saatlerini ‘40 dakika sınav, 30 dakika ara' şeklinde düzelteceğiz. Sınav 12.00'de bitecek."

Eğitim  uzmanları,  ortaokul  öğrencileri için kritik öneme sahip 6 merkezî sınava yönelik özellikle öğretmenlere görev düştüğü görüşünde. Çamlıca Anafen Koleji  EğitimKoordinatörü İsmail Köksal'a göre olumsuz bir hava oluşmaması için öğrenciler dinlenme sürelerinde bir sonraki dersin hazırlığına yönlendirilmeli. Öğretmen, önce çocuklarla bir sohbet edip ‘sınav nasıl geçti?' gibi sorular sorarak rahatlatıcı bir konuşma yapmalı. Sınav çıkışında arkadaşlarıyla soruları değerlendirmemeleri konusunda öğrencileri uyarmalı. Molalar daha çok dinlenme ve  basit  ikramlarla geçirilmeye çalışılmalı.


Siyahgazete

GÖL KURUYUNCA ORTAYA ÇIKTI


Akşehir Gölü'nün kuruyan alanını gezen amatör dağcılar tarafından, 1987 yılında düşen askeri uçağa ait olduğu tahmin edilen 3 adet füze bulundu. Afyonkarahisar'ın Sultandağı ilçesi sınırlarında bir bölümü bulunan Akşehir Gölü'nün kuruyan alanını gezen bir grup dağcı, 3 adet füze buldu.

 Buldukları füzelerin fotoğrafını çeken amatör dağcılardan Ali Kanat, emekli öğretmen Mehmet Ali Yenilmez ve Kerem Kanat, karşılaştıkları durumu arkadaşlarına anlattı. Daha sonra Ali Kanat ve arkadaşlarının durumu jandarmaya bildirmesi üzerine olay yerine giderek füzelerin bulunduğu alanı gösterdi. 
Uzman ekiplerce incelemesi yapılan füzeler, detaylı çalışma için Afyonkarahisar'daki Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı'na bağlı Mühimmat Depo Komutanlığı'na gönderildi. Füzeleri bulan amatör dağcılardan Ali Kanat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıldır rehber Adem Kurt'un önderliğinde yürüyüş yaptıklarını, onun rahatsız olduğu bir günde, arkadaşıyla daha önceden kararlaştırdıkları Akşehir Gölü'nün kuruyan bölümlerini gezmeye gittiklerini ifade etti.


Arkadaşı Mehmet Ali Yenilmez ile gölün kuruyan bölümünü gezerken füze gördüklerini ve çok şaşırdıklarını anlatan Kanat, şöyle konuştu: "Füzeleri tesadüf olarak gördük. 10 adım kenarından gitsek göremezdik. Aklımıza da o an bir şey gelmedi ve ne olduğunu öğrenmek için gömülü olan nesneyi yerinden kaldırdık ve diktik. Yazılarını okuduk. Üzerinde füze yazıyordu. O anda korkmadık. Daha sonra oradan ayrıldık. Ben arkadaşlara ve çocuklara anlattım onlar da jandarmaya söylemiş. Jandarmayla füzelerin yerini tespit etmeye gittik."


1987'de Sultandağı'nda bir askeri uçak düştüğünü anlatan Kanat, füzelerin o uçağa ait olabileceğini düşündüklerini söyledi. Kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini dile getiren Kanat, 1987'de düşen askeri uçağın pilotunun da balıkçılar tarafından çıkarıldığını aktardı. Ali Kanat'ın oğlu Kerem Kanat ise doğa yürüyüşü yaparken füzeyle karşılaştıklarını daha sonra da jandarmaya haber verdiklerini, yetkililerin inceleme başlattığını belirtti. Öte yandan bulunan füzelerin, gölün kurumasının ardından ortaya çıktığı, 1987 yılında düşen ve pilotu sağ olarak kurtulan askeri uçağa ait olduğu tahmin ediliyor. Füze gövdeleri hakkındaki açıklamanın incelemenin ardından yapılacağı öğrenildi.

Kaynak: Siyahgazete

SAYGISIZCA VERİLEN TEKLİF


BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Erzurum'un adının "Erzerom" olarak değiştirilmesini talep etti. Tan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kanun teklifi vererek, Erzurum'un adının "Erzerom" olarak değiştirilmesini istedi.

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da Erzurum'un adının "Erzerom" olarak değiştirilmesi yönündeki kanun teklifi kapsamında, BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy da Ağrı'nın adının "Agiri" yapılması teklifini sundu. BDP'li Aksoy ve Tan'ın TBMM Başkanlığı'na sunduğu kanun teklifleri, bu iki il ile birlikte bazı ilçelerinin adlarının da değiştirilmesini kapsıyor...

Öte yandan birkaç gün önce de Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk da Van'ın adının Wan olarak değiştirilmesi yönünde kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sunmuştu...

KÜÇÜK KIZLARDAN İNTİHAR GİRİŞİMİ



Erzurum'da Nenehatun Kız Yetiştirme Yurdu'nda barınan 15 ila 16 yaşlarındaki iki genç kız, 6 katlı apartmanın çatısına çıkarak intihar teşebbüsünde bulundu. 

Olay bugün saat 11.45 sıralarında Palandöken ilçesi Yıldızkent semtinde meydana geldi. İddiaya göre, Nenehatun Kız Yetiştirme Yurdu'nda barınan iki genç kız, öğretmenlerinin tayinin çıkmasına üzülerek 6 katlı apartmanın çatısına çıktı. Olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edilirken, uzun süre ikna edilmeye çalışılan kızlar, "70 milyon önünde söz verin. Öğretmenlerimizi göndermeyeceksiniz" talebinde bulundu.
Yetkililerden öğretmenlerinin gönderilmeyeceği sözünü alan iki genç kız, çatıdan indirilerek psikolog ve polis nezaretinde sağlık kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye götürüldü.




Erzurumajans

2 Kasım 2013 Cumartesi

2.5 MİLYON LİRALIK YATIRIM

Türkiye'nin köklü sanayi kuruluşu Kale Grubu'nun 2.5 milyon liralık yatırımla Erzurum'a kurduğu Kalekim fabrikası törenle hizmete açıldı.

Birinci Organize Sanayi Bölgesi'nde yaptırılan fabrikanın açılışına Vali Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Kale Gurubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, İl Jandarma Komutanı Albay Uysal Ağaoğlu, Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, ETSO Yönetim kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, 1. OSB Yönetim kurulu Başkanı Zafer Ergüney ilçe kaymakamları, belediye başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. 

Açılışta bir konuşma yapan Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, 3 bin 500 metrekare kapalı alana sahip fabrikada yılda 90 bin ton üretim yapacaklarını bildirdi. 100 kişinin çalışacağı Erzurum'daki fabrikayı açmanın mutluluğu içinde olduklarını belirten Okyay şöyle konuştu:

"Nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ruh ülkenin dört bir yerinden kalkıpÇanakkale'ye aktıysa, nasıl ki bu ülke için el ele omuz omuza savaştıysa bizde Çanakkale'den yola çıkıp aynı ruhla sanayileşmek adına ülkemize refah ve iş istihdam sağlamak adına mücadele ediyoruz. Bundan da gurur duyuyoruz. Hepimiz için tek vatan olan Anadolu'nun Bereketli topraklarında doğup büyüyüp kök salan bir sanayi kuruluşu olarak Fırat'ın her iki yanına da fabrikalar kuruyoruz. 1973 yılında seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları üretimi ile faaliyetine başlayan Kalekim, 40'ıncı yılında yapı kimyasallarında üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye'de ve bölgemizde birinci, Avrupa'da ise 5'inci sırada yer alıyor. İnşaat sektörünün her türlü yapı kimyasallarının yanı sıra su ve ısı yalıtım malzemeleri ve boya, sıva da üreten Kalekim; bu 40 yıllık süreçte 500 çalışana, 8 fabrikaya, yıllık 500 ton satışa, 250 milyon ciroya, emek yoğun işten, otomasyon ve teknoloji yoğun işe ulaştı" dedi.



VALİ ALTIPARMAK: YATIRIM İKLİMİ OLUŞTU
Vali Altıparmak da kente önemli bir yatırım yapıldığını belirterek, "Erzurumda yatırım eklimi oluştuğundan dolayı büyük ulusal düzeydeki firmalar ilimize yatırım için gelmeye başladı" şeklinde konuştu. 

YÜCELİK: YATIRIM İÇİN GELEN HERKESE MİNNETARIZ

ETSO Yönetim kurulu Başkanı Lütfü Yücelik ise yatırım için Erzurum'u tercih eden tüm firmalara teşekkür eederek, "Erzurum sadece bölgenin değil, tüm ülkenin marka kentleri arasına girmeye aday bir şehrimiz. Yatırım için gelen firmalara gerekli tüm desteği vermeye hazırız. Kalekim markasına da minnetarız"dedi.

ERGÜNEY: KALEKİM'İ ERZURUM'DA GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYUYORUZ

Erzurum OSB Yönetim kurulu Başkanı Zafer Ergüney ise Kalekim'i Erzurum'da görmekten büyük mutluluk duyduklarını belirterek, fabrikanın Erzurum'a gelmesinde emeği geçen herkese minnettar olduğunu söyledi...

Konuşmaların ardından Vali Ahmet Altıparma ve, Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, davetlilerle birlikte kurdeleyi kesti. Fabrikayı gezdiren Okyay davetlilere bilgi verdi. 

DEV İHALE YAPILDI


Yakutiye Belediyesinin Kentsel Dönüşüm ve Yenileme Projeleri kapsamında gecekondulardan temizlenen Hasanibasri mahallesindeki arsaların ihalesi yapıldı.

İhale ile İki ayrı firmaya verilen 23.5 dönüm arsanın uygulama projesinin ortak yapılacağı belirtildi. İlk meyveleri almaya başladığını söyleyen Ali Korkut, "Kentsel dönüşüm yaparken, şehir merkezini gecekondulardan, içindeki insanımızı ilkel yaşamdan konforlu binalara yükseltmeyi hedeflemiştik. Şükür Allah'a bunlar adım adım gerçekleşiyor. Arsalarımızın satışından gelen her kuruşu yine kamulaştırmaya, yeni alanları yıkmaya kullanacağım için mutluyum, inşallah herkes için hayırlı olur" dedi. 

Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, "Yeni kamulaştırmalar yapabilmemiz için elde ettiğimiz arsaları satmalıyız. Aksi halde yıkılması gereken binlerce mesken için kaynak bulmakta güçlük çekeriz" dedi. Başkan Korkut şunları söyledi: "İşte bu kapsamda, Hasanibasri Mahallesi'ndeki 23 bin 500 metrekarelik konut ve ticari arsayı ihaleye çıkardık. İhale, Ahmet Karadayı-Zülküf Bakaç-Akif Kara üçlüsünden oluşan konsorsiyuma kaldı. İhale bedeli de, 17 milyon 600 bin lira?"

"HER KURUŞU KAMULAŞTIRMA İÇİN HARCAYACAĞIZ"

Erzurum'un merkezini yıkmakla işe başlayan Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, yapım yolunda ilk adımın atıldığını söyledi. Erzurum'un en nadide bölgelerinden biri olarak gösterilen Hasanibasri mahallesinde Kentsel dönüşümle üretilen 23.5 dönüm arsa bugün sahiplerini buldu. Yakutiye Belediyesi Meclis salonunda Belediye Başkanı Ali Korkut'un da bulunduğu ihale ile arsalar Erzurumlu iki firma tarafından alındı. Başkan Ali Korkut, daha önce blok olarak satışa çıkardıkları arsanın sonradan bölündüğünü belirterek "23.5 dönüm bir arsa söz konusu. Şehrin en güzel yeri ve, ticari alan mevcut. Yani çok değerli bir arsa bugün sahibini buldu. İki ayrı firmamız ihaleyi kazandılar. Sanıyorum müşterek bir proje kapsamında yapım gerçekleşecek. Belediye olarak bizde proje uygulamasında yönlendirici olmaya gayret edeceğiz. Erzurum'a yıkışır, layık bir eser ortaya çıkması için gerekli gayreti göstereceğiz. Erzurumumuza hayırlı olsun. Çünkü bu arsa satışından gelen her kuruşu yine kamulaştırmalar için harcayacağız, yine yatırım olarak şehrimize geri dönüştüreceğiz" dedi.

"YALNIZCA ALAN VE SATAN DEĞİL HERKES KAZANACAK"


Ali Korkut, gecekondunun yerini modern ve çağdaş yaşam alanlarının alacağının altını çizerken, "Yıkmakla işe başladık, şükür şimdi yapım zamanı. Ben yine Erzurumlu firmalara çağrı yapıyorum. Bir arsamız daha var. Gecekondudan tamamen temizlediğimiz Mehdiefendi mahallemizde. Onunda ihalesini yenileyeceğiz. Neden Erzurumlu firmalara çağrı yaptığım sorulursa, şunu önemsiyorum ihaleyi Erzurumlu firma alırsa çalıştırdığı işçiden, inşaat için kullanacağı malzeme alımına kadar bu şehirde bir döngü oluşacaktır. Yani yalnızca alan ve satanın kazanmadığı, şehrin her kesimine, her insanımıza yansıyacak bir döngü söz konusu. Ben her insanımıza yaptığımız işlerde aş ve iş oluşsun istiyorum. Bugün gerçekten çok mutluyum" ifadelerini kullandı. 

7 Ekim 2013 Pazartesi

"0" ALDI 34 YIL BİNEMEDİ


Giresunlu İshak Çakır, 34 yıl önce aldığı arabayı bir kere sürmeden koyduğu garajından ilk defa çıkardı ve çıkardığı gün de satışını yaptı.

Türkiye’de ihraç edilen ilk yerli otomobil olan 1976 model Renault 12’yi, dövizle sıra yazılarak Bursa’daki fabrikasından satın alan İshak Çakır şoför tutarak Giresun’a geldi. Giresun’a geldiği gün bahçeli nizam olarak aldığı evin garajına arabayı park ederek Almanya’ya döndü.Ardan geçen yılların ardından tekrar Giresun’a dönüş yapan İshak Çakır, yaşanan hızlı yapılaşmanın kurbanı olarak evinin garajındaki arabayı çevresindeki binalar nedeniyle çıkartamadı. Aradan geçen tam 34 yılın ardından ise ilk defa henüz 854 kilometrede bulunan 1976 model Renault 12 marka otomobil bulunduğu garajdan vinçler yardımıyla bir saatlik çalışma sonucunda çıkartıldı.

Arabanın hikayesinden etkilenerek satın alan Cengiz Hocaoğlu “Böyle bir arabanın varlığından efsane olarak söz ediliyordu. Meğer gerçekmiş ve bende merakımdan dolayı satın aldım. Araştırdığıma göre arabanın hiçbir vergi veya başka bir borcu bulunmamaktadır. Araç trafikte temiz görünmektedir. Sadece biraz yürür aksamında bakım yaptırmam gerekiyor. Arabanın kaportası, motoru hiç mi hiç bozulmamış. Tekerleklerin havası inmiş o kadar” dedi.Daha bir kere arabaya binip hevesliğini almadığını belirten araç sahibinin eşi Aynur Çakır ise “Araba Bursa’dan geldi garaja girdi. Sadece zaman zaman kapısını açıp bakıyorduk. Bu araba geldiğinde Giresun’da özel otomobili olan parmakla gösteriliyordu. Bu arabayı almak için 1976’da sıraya yazıldık, 1979 yılında ancak alabildik. Fakat Bursa’dan alınıp gelindi ve garaja konuldu. Sonrada etrafına ev yapılınca çıkartılamadı” diye konuştu. 

(İHA)

ALBERT EİNSTEİN'İN SIRRI


Nobel ödüllü Alman fizikçi Albert Einstein'in beyninin sağ ve sol lobları arasındaki bağlantının alışılmadık biçimde güçlü olduğu belirlendi.

Doğu Çin Üniversitesi Fizik Fakültesi’nden Weiwei Men, geliştirdiği yeni teknikle, Albert Einstein’in beyninin her iki lobu arasındaki bilgi iletişimini sağlayan sinir ağlarından oluşan yapıyı daha detaylı inceleyebildi.

Einstein’in beynine ilişkin bulgular, Alman fizikçininin hayatının en verimli yılı 1905’te, 26 yaş ve daha üstünde erkeklerinkiyle karşılaştırıldı. Sonuçta, ‘genel görelilik’le kainatın oluşum ve işleyişi konusunda en önemli teorilerden birine imza atan Nobel ödüllü Alman fizikçinin beyninin sağ ve sol lobları arasındaki bağlantının alışılmadık biçimde güçlü olduğu belirlendi.

26 yaşında yazdığı dört makaleyle modern fizik anlayışında devrim yaratan Einstein’ın beyin loblarında bazı bölümler arasındaki bağlantıların daha uzun olduğu görüldü. Araştırmanın sonuçları, “Brain” dergisinde yayımlandı.

Kaynak:SiyahGazete