1 Mart 2015 Pazar

ATATÜRK HAVALİMANI'NIN AKIBETİ BELLİ OLDU.




Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın düzenlediği Ortak Akıl Toplantısı’na katılan THY Yönetim Kurulu Başkanı Topçu, kış sezonunda haftada 4 sefere inen Kastamonu- İstanbul seferlerinin, 28 Mart’tan itibaren haftada 7 güne çıkacağını açıkladı. THY olarak büyümeyi ve uçak seferlerini arttırmayı sürdürdüklerini belirten Topçu, 2015’de 63 milyon yolcu taşımayı hedeflediklerini veOrdu, Giresun, Hakkari, San Francisco, Abuja, Luanda, Bari, Taipei, Porto ve Manila’ya bu yıl uçak seferlerinin başlayacağını söyledi. Şirketin satış gelirlerinin bir önceki yıla göre yüzde 28,7 arttığını ifade eden Topçu şöyle konuştu:
İKİ HAVALİMANININ AYNI HAVA SAHASINI KULLANMASI ZOR
THY Başkanı Topçu, İstanbul’da yapımı devam eden 3’üncü havalimanın Atatürk Havalimanıyla aynı hava sahasını kullanacağını ve bu durumda iki tarafın çalışmasının zor olacağını ifade ederek şöyle konuştu: "Atatürk Havalimanı yetersiz gelmeye başladı. Türkiye, 500 milyar dolarihracat yapan bir merkez olmayı hedefliyor. Böyle bir iddiamız varken, böyle bir havalimanı olması bizim dezavantajımızdır. Yeni havalimanı yapılınca Atatürk Havalimanı kapanacak. Çünkü aynı hava sahası kullanılacak. İki havalimanının aynı anda çalışması zordur. Şu anda İstanbul’da yapılacak havalimanı, bütün fazları bittiği taktirde 150 milyon gibi bir yolcu taşıyabilecek. Bu da dünyanın en büyük havalimanı olma anlamına geliyor. Şu anda dünyada en çok yolcu kapasitesi olan havalimanı, Atlanta’dır. 90 milyon yolcu taşıyor. İnşallah bunu da geçmiş olacak."

Kaynak:Milliyet

28 Şubat 2015 Cumartesi

TFF'NİN ŞİDDET GETİREN KARARI


Büyükşehir Belediye Erzurumspor'un Sakaryaspor ile deplasmanda 1-1 berabere kaldığı maçın bitiş düdüğü sonrasında çıkan olaylar nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) şok bir kararın altına imza attı.

 Saha olayları ve küfürlü tezahürat nedeniyle sevkedilen Sakaryaspor'un dosyasını karara bağlayan PFDK, en az bin kişinin saha içerisine girip, futbolcu ve teknik adamları kovalamasını gözardı edip, ev sahibi ekibe sadece küfürlü tezahürattan 1 maç seyircisiz oynama cezası verdi. Sakaryaspor taraftarlarının çıkardığı olayları "sümenaltı eden" PFDK, B.B. Erzurumspor'un futbolcusu Emre Yüksektepe'ye de "taraftarlara yönelik hareketi"ni dikkate alarak, 1 maçla cezalandırdı! PFDK'nın skandal kararı Erzurum'da tepkiyle karşılanırken, TFF'nin bir organı olan kurul yöneticileri hakkında açık bir şekilde "şiddete prim verdikleri" iddiasıyla 6222 Sayılı SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN kapsamında hukuki işlem yapılması istendi...
Sakaryaspor'un Kulüp Başkanı Selahattin Aydın'ın bile "Allah muhafaza, bu takım soyunma odasına girmemiş olsaydı veya hakemler soyunma odasına girmemiş olsaydı, belki daha nahoş olaylar olacaktı" diyerek, durumun vahametini gözler önüne serdiği Sakaryaspor-B.B. Erzurumspor maçı sonrasında yaşanan futbol dışı olayların üstünü Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) örttü! Maçın bitiş düdüğüyle birlikte Sakarya medyasının bile "bin kişi sahaya girdi" diyerek haberleştirdiği olayları görmezden gelen TFF'nin ceza kurulu PFDK, "Saha olayları" ve "küfürlü tezahürat" nedeniyle sevk edilen Sakaryaspor'a sadece "küfürlü tezahürat"tan 1 maç seyircisiz oynama cezası verip, "saha olayları" maddesinden herhangibir ceza vermemesi Erzurumspor cephesinde infiale neden oldu. 

Sezonun ilk maçı olan Ayvalıkgücü Belediyespor karşılaşmasının sonlarına doğru sadece 3-5 taraftarın sahaya girmesi nedeniyle "saha olayları" maddesinden aynı PFDK'nın Erzurumspor'u 1 maç seyircisiz oynama cezasıyla cezalandırdığına atıfta bulunan Erzurumsporlu taraftarlar, PFDK'nın açıkça 6222 sayılı SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN'u ihlal edip, şiddete prim verdiğini öne sürdüler. Sakarya'da hem futbolcu ve teknik heyetin hem de kendilerinin ölümden döndüğünü savunan taraftarlar, "Görüntüler, fotoğraflar, Sakarya medyasının ile ulusal haber ajanslarının haberleri ve Sakaryaspor Başkanı Selahattin Aydın'ın medyaya yansıyan açıklamaları bile olayın vahametini açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca Sakarya Emniyeti'nin 24 kişiyi gözaltına alması da işin adli boyutunu ortaya koyuyor. Bunların üstüne daha bizim olayların detaylarını konuşmamıza bile gerek yokken, Futbol Federasyonu'nun ceza organı olan PFDK, tüm bunları nasıl görmezden gelebiliyor, anlayabilmiş değiliz. PFDK üyeleri açık bir şekilde sporda şiddeti teşvik etmiş, prim tanımıştır. Erzurumspor'a, asla tasvip etmemize rağmen, en ufak bir küfürlü tezahüratı duyanlar, sahaya atılan bir yabancı maddeyi ve sahaya giren 1-2 kişiyi görüp, hemen cezalandıranlar, Sakarya Atatürk Stadyumu'nda görme yetilerini mi kaybettiler acaba? Bu kesinlikle iyi niyetli bir karar değildir. İlgililer hakkında sporda şiddete prim vermeleri, şiddet olaylarının üstünü örtüp, sorumluları cezalandırmamaları, dolayısıyla görevlerini ihmal ettikleri için 6222 sayılı SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN kapsamında adli işlem yapılmasını istiyor ve bekliyoruz" diye tepkilerini dile getirdiler...

KAYNAK:ERKHABER

USTA YAŞAR KEMAL'İ KAYBETTİK




Türk edebiyatının efsanevi ismi, yazar, büyük usta 'i kaybettik. 92 yaşındaki Yaşar Kemal, uzun süredir hastanede tedavi görüyordu.

Akciğer enfeksiyonu ve kalp ritm bozukluğu sebebiyle İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Yaşar Kemal, 14 Ocak'tan beri hastanede tedavi görüyordu. Ünlü yazar 45 gündür kesintisiz olarak yoğun bakımdaydı.

 92 yaşında hayatını kaybeden Türk edebiyatının usta yazarı Yaşar Kemal'in doktoru Mehmet Akif Karan'dan ilk açıklama geldi:

Yaşar Kemal'in hayatını kaybetmesinin ardından konuşan doktoru, Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, "Günlük olarak basınla paylaştığımız bilgiler vardı. Her gün bilgi veriyorduk. Çoklu organ yetmezliği vardı. Üzerine eklenen bozucu faktörlerin etkisiyle kalp, akciğer ve diğer organların etkilenmesiyle ortaya çıkan bir durum. Yapay solunum desteği veriliyordu. Yarım saat önce kendisini kaybettik." şeklinde açıklama yaptı.


45 GÜNDÜR YOĞUN BAKIMDAYDI
Solunum güçlüğü ve kalp ritm bozukluğu sebebiyle İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Yaşar Kemal, 14 Ocak'tan beri bu hastanede tedavi görüyordu. Yaşar Kemal'in doktorları yaptıkları açıklamalarda, akciğer enfeksiyonu ve ritm bozukluğunun yanında çoklu organ yetmezliği yaşadığını söyledi. Kemal, hastaneye yattığı 14 Ocak'tan bugüne kadar 45 gündür kesintisiz olarak yoğun bakımda kaldı.





YAŞAR KEMAL’İN CENAZESİ TEŞVİKİYE CAMİİ’NDE KALDIRILACAK
Yazar Yaşar Kemal, 2 Mart Pazartesi günü, Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.


Yapı Kredi Yayınları'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal'in hayatını kaybettiği belirtildi. Türkiye'nin en büyük edebiyatçılarından olan yazar Yaşar Kemal'in, tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği belirtilirken, "28 Şubat 2015 Cumartesi günü saat 16.46'da vefat eden yazarımızı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Büyük usta kendi deyimiyle benzettiği 'dünya denen binbir çiçekli bahçe'yi terkederken, geride bıraktığı yapıtlarıyla bize her zaman yol gösterecek ve kalbimizde yaşamaya devam edecektir" denildi. 

Kemal için yapılacak cenaze töreni hakkında da bilgi verilen açıklamada, Kemal'in cenazesinin 2 Mart Pazartesi günü, Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verileceği belirtildi.

OKURLARINA VASİYETİ
Kasım 2014'te Bilgi Üniversitesi'nin kendisine 'fahri doktora' unvanı vermek için düzenlediği törene sağlık sorunları nedeniyle katılmayan Yaşar Kemal'in gönderdiği mesaj, adeta okurlara bırakılmış bir vasiyetti. Kemal şöyle demişti:
"Bir, benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin. Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir. Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar."

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN TAZİYE TELEFONU
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan da taziye telefonu geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Yaşar Kemal'in eşini telefonla arayarak taziyelerini iletti.

ABDULLAH GÜL: KEMAL YARATTIĞI ESERLERLE HEPİMİZİN DÜŞLERİ VE UMUTLARI OLMAYA DEVAM EDECEK
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yaşar Kemal'in yarattığı eserlerle herkesin düşleri ve umutları olmaya devam edeceğini belirterek, "İçimizdeki sevgiyi ve vicdanı ayakta tutacağı inancıyla kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun" dedi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yaşar Kemal'in vefatı nedeniyle yayımladığı mesajında, başta eşi Ayşe Hanım olmak üzere tüm milletime baş sağlığı dilleklerini illetti. Hastalığı boyunca düzenli olarak Ayşe Hanım'ı arayarak durumunu takip ettiğini ve umutla iyileşmesini beklediğini belirten Gül, "Maalesef olmadı. Acı haberi alır almaz Ayşe Hanım'a ulaşarak başsağlığı ve sabır dileklerimi ilettim" dedi.
Yaşar Kemal'in, Homeros'tan Dede Korkut'a, Kürt destanlarından Yunus Emre ve Karacaoğlan'a; Evliya Çelebi'den Sait Faik'e uzanan edebi zenginliği günümüzün süzgecinden geçirerek evrensel ve anıtsal eserlere dönüştürdüğünü belirten Gül, "Edebiyatımızı en yüksek noktalara taşırken bir aydın olarak özgür ve bağımsız duruşuyla, insani değerlerin yüceliğinden taviz vermeksizin ve toplumsal sorumluluk bilinci içerisinde hep barıştan yana oldu, barışın dilini kullandı" ifadelerini paylaştı.
Gül, 2008 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü Yaşar Kemal'e tevdi ettiği törende Kemal'in, "Bugün de sonsuz düşler kuruyorum. Düş gücünü yitiren insanın hiçbir umudu kalmaz. Ben onun için yazıyorum, sevgi için, dostluk için, savaşa düşmanlık için yazıyorum. İyi şeyler için yazıyorum yoksa gerisi ne olacak yani. Her şey ölümlüdür. İnsanın içindeki vicdan ölümlü değildir, içindeki sevgi ölümlü değildir" dediğini anımsattı.
Abdullah Gül, "Yarattığı eserlerin hepimizin düşleri ve umutları olmaya devam edeceği ve içimizdeki sevgiyi ve vicdanı ayakta tutacağı inancıyla kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun" dedi.
ZÜLFÜ LİNAVELİ: “YALNIZ TÜRKİYE DEĞİL, İNSANLIK ÇOK BÜYÜK BİR EVLADINI KAYBETTİ”
Yaşar Kemal’in hayatını kaybetmesinden dolayı çok üzgün olduğunu belirten Lütfi Livaneli, “Ben bugün 44 yıllık dostumu kaybettim. En yakın dostumu kaybettim. Ama aynı zaman da yalnız Türkiye değil, insanlık çok büyük bir evladını kaybetti. Yaşar kemal öyle kolay kolay rastlanacak, kolay kolay yetişen bir insan değildi. Hem romanıyla hem de sanatıyla bütün dünyada ve kendi ülkesinde çok büyük bir şekilde benimsendi.” dedi.
“ÖMRÜ BOYUNCA BU ÜLKENİN BÖLÜNMEMESİ İÇİN DİMDİK BİR DURUŞ SERGİLEDİ”
Yaşar Kemal’in sadece romancılığıyla anılan bir isim olmayacağını belirten Livaneli, ”Ömrü boyunca bu ülkenin bölünmemesi için, bu ülkenin daha güzel günler görmesi için, bu ülkede sömürü olmaması için emekten yana, emekçiden yana, barıştan yana ve kardeşlikten yana dimdik bir duruş sergiledi. Hayatında hiçbir leke olmadı ve bu duruşundan da hiç taviz vermedi. En çok düşündüğü şey son gününe ve son anına kadar Türkiye’ydi ve Türkiye’nin halkıydı. Dolayısıyla hepimizin başı sağ olsun.” şeklinde konuştu.

“BİR DEVİR KAPANDI AMA YAŞAR KEMAL KİTAPLARIYLA YAŞAYACAK"
Konuşmasına Yaşar Kemal’in ölümünün ardından dünyanın her yerinden mesajlar geldiğini belirterek devam eden Zülfü Livaneli, “Başta Newyork Times olmak üzere bütün dünya basını da sizler gibi ilgi gösteriyor. 60 yıl oldu İnce Memed yayınlanalı. 60 yıldır Türkiye neler geçirdi ama İnce Memed ve Yaşar kemal dimdik ayakta kaldı. Bundan 60 yıl sonra da çocuklarımız ve torunlarımız da onu okumaya devam edecekler. Bir devir kapandı ama Yaşar Kemal kitaplarıyla yaşamaya devam edecek” diyerek sözlerine son verdi.

Sanatçı Zülfü Livaneli ve Gazeteci Nebil Özgentürk taziye ziyaretinin ardından hastaneden ayrıldı.
YAŞAR KEMAL’İN EŞİ HASTANEDEN AYRILDI
Yazar Yaşar Kemal’in hayatını kaybetmesinin ardından, eşi Ayşe Semiha Baban hastaneye gelen çok sayıda siyasi ve sanatçının taziye ziyaretlerini kabul etti. Ayşe Semiha Baban, saat 20.30 sıralarında hastaneden çıkarak kendisini bekleyen aracına binerek hastaneden ayrıldı. Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban’ın hastane çıkışında oldukça yorgun ve üzgün olduğu görüldü.
TÜRKİYE BÜYÜK USTA'YA AĞLIYOR
Türkiye’nin en önemli edebiyatçılarından Yaşar Kemal tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 92 yaşındaki ünlü yazar arkasında bir çok roman ve gazete yazısı bıraktı. Kemal’in vefatının ardından sosyal medyada ünlüsü vatandaşı herkes üzüntüsünü dile getirdi. İşte Yaşar Kemal’in ölümünün ardından sosyal medyada paylaşılan mesajlar:
ekin gücük @egucuk: Herkesin kutuphanesinde mutlaka #yasarkemal kitaplari bulunmalidir.. Basimiz sagolsun.. #YaşarKemal
aydan çelik @aydancelik: Kahramanlarımdan biri daha gitti... #yaşarkemal
Hamdi Alkan @HamdiAlkan: #YasarKemal i kaybettik.Çok değerli bir usta,bir efsane aramızdan ayrıldı.Mekanı cennet olsun..Romanları ile yüreğimize akmaya devam edecek.
sorel dagistanli @soreldagistanli: Yaşar Kemal hayatını kaybetti. Bir çınar devrildi ama gölgesi altındakileri hep koruyacak
ahmet şık @sahmetsahmet: Etrafımız Abdi Ağa'lar ile çevriliyken İnce Memed olmaya ve kalmaya devam etmek vasiyet kaldı bize. #YaşarKemal
Sezin Öney @SezinOney: Yazarın kalbi, acıları taşımaktan ağırlaşır ağırlaşır ve bir gün duruverir. #YasarKemal Nadir bilge insanlarımızdan biri gidiverdi.
Sabri UGAN @sabriugan: "O iyi insanlar o güzel atlara binip gittiler" #YaşarKemal
Burak Işık @theburakisik: Bazı insanlar yaşar, fark yaratır ve iz bırakırlar.

KAYNAK:MYNET

ERZURUMSPOR'A METRO SPONSOR





Türkiye'nin önde gelen şehirlerarası yolcu taşımacılığı firmalarından Metro Turizm, Büyükşehir Belediye Erzurumspor'a sponsor oldu.

Sponsorluk anlaşması B.B. Erzurumspor Başkanı Saim Özakalın ve Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Ayyıldız arasında kulüp tesislerinde imzalandı. İmza töreninde konuşan Ayyıldız, önümüzdeki yıl Mavi Beyazlı kulübün ana sponsoru olacaklarının da sözünü verdi. Kulüp Başkanı Özakalın da desteklerinden ötürü Metro Turizm yöneticilerine teşekkür etti...

Şehirlerarası yolcu taşımacılığının marka kuruluşlarından biri olan ve önümüzdeki günlerde Erzurum merkezli seferlerine başlamaya hazırlanan Metro Turizm, B.B. Erzurumspor'un sponsorları arasında yerini aldı. Sponsorluk anlaşması, kulüp tesislerinde düzenlenen bir törenle imzalandı.

Erzurum merkezli seferler başlatma kararı alan Metro Turizm ile B.B. Erzurumspor arasında yapılan sponsorluk anlaşmasının imza törenine, Kulüp Başkanı Saim Özakalın, Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Ayyıldız, Metro Turizm Yönetim Kurulu üyesi Umut Kahraman, B.B. Erzurumspor yönetim kurulu üyeleri Burhan Doğan, Kadir Ovat, Müfit Öge, işadamları Gürkan Dölekli, Abdülrezzak Cellat ve Metro Turizm'in Erzurum yöneticileri katıldı.  
AYYILDIZ: ÖNÜMÜZDEKİ YIL ANA SPONSOR OLACAĞIZ

Maddi yardım ve mavi beyazlı takımın deplasman maçlarındaki ulaşımını kapsayan sponsorluk anlaşması hakkında bilgi veren Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Ayyıldız, "Ben de futbolun içerisinden gelen biriyim. Zonguldakspor ve Samsunspor'da profesyonel futbol oynadı. Onursal Başkanımız Galip Öztürk de futbola çok ilgili. Hizmet verdiğimiz 77 ilin futbol takımına elimizden geldiği kadar destekler veriyor. Erzurumspor da bunlardan birisi. Ancak Erzurumspor'un bizim için yeri biraz daha farklı.

Erzurumspor'un bulunduğu ligden süratle layık olduğu üst liglere çıkması gerekiyor, buna inanıyoruz. O nedenle kulübe destek olmak, şampiyonluk yolculuğunda katkı sağlamak istedik. Bu sezonun kalan maçları için bir miktar para yardımı ve deplasman maçlarında takımın transferlerini kapsayan bir sponsorluk anlaşması yaptık. Önümüzdeki sezon için de ana sponsor olup, destek miktarımızı daha da artıracağız. Bununla birlikte yine tüm deplasman maçlarındaki takımın transferleri, biletlerden komisyon ve Erzurumspor passenger kartı ile kulübe ciddi katkılar sağlayacak bir sponsorluk anlaşmasını önümüzdeki yıl hayatiyete geçireceğiz. Bunun sözünü şimdiden verebilirim" dedi.
ÖZAKALIN: METRO TURİZM'E TEŞEKKÜR EDİYORUZ

B.B. Erzurumspor Kulüp Başkanı Saim Özakalın da Erzurum'a yatırım yapan ve Erzurum merkezli seyahatler gerçekleştirmeye hazırlanan Metro Turizm'in kulüplerine sponsor olmasının sevindirici olduğunu belirttti. Metro Turizm Onursal Başkanı Galip Öztürk'e ve Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Ayyıldız'a B.B. Erzurumspor camiası adına teşekkür eden Başkan Özakalın, "Metro Turizm'den önümüzdeki yıl da ana sponsorluk için söz almış olmamız memnuniyetimizi artırmıştır. Camiamız adına kendilerine teşekkür ediyorum. İnşallah bu anlaşma hem bize hem de Metro Turizm'e hayırlı olur" diye konuştu... 


KAYNAK:ERZURUMAJANS

Kargodan 2.5 milyon dolarlık tablo çıktı




Fransa'da bir müzeden çalınan Picasso'ya ait 2.5 milyon dolarlık (yaklaşık 6.2 milyon lira) tablo, ABD’de bir kurye şirketinin paketinden çıktı.


’nin  kentindeki bir  şirketinde bir paketi açan görevliler, büyük bir sürprizle karşılaştı. Görevliler, kargoda eski bir tablonun olduğunu gördü.
Kendilerine bilgi verilen Fransız yetkililer, New York'a giderek tablonun sahte olup olmadığını tespit etti. Söz konusu tablonun, 'nun 1911'de yaptığı "Kuaför" adlı eser olduğu anlaşıldı.
Ünlü tablo, 2001'de Paris'teki Modern Sanat Müzesi’nden çalınmıştı. Tablonun Mayıs'ta tekrar sergilenmesi hedefleniyor.
2.5 milyon dolar (yaklaşık 6.2 milyon lira) değerindeki tablonun sıradan bir kargoymuş gibi Belçika'dan ABD’ye gönderildiği tespit edildi. Kargonun değeri de 37 dolar olarak ibraz edildi.

KAYNAK:MYNET

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Böyle saçmalık olur mu?



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suudi Arabistan'a hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı yaptı. Çözüm süreci hakkında fikri sorulan Erdoğan, HDP'ye yüklendi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Suudi Arabistan'a hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı. Gazetecilerinde sorularını yanıtlayan , konuşmasınınbaşında ünlü yazar Yaşar Kemal'in vefatından söz ederek, "Gerek hanımefendiyi, gerek yeğenini aramak suretiyle kendileriyle bu acılarını paylaştım. Derin bir teessürümüz olduğu nu kendilerine de ifade ettim. Ayrıca kendisine Allah'tan rahmet yakınlarına ve edebiyat camiamıza başsağlığı diliyorum" dedi.

Erdoğan bir gazetecinin, bugün açıklanan ve silah bırakma çağrısıyla ilgili sorusu üzerine, "Silahların bırakılma çağrısı bizler için çok çok önemli bir beklentiydi. Bu demokratik açılım süreciyle başlayan bir çağrıdır. Milli birlik ve kardeşlik projesiyle başlayan bir çağrıdır. Şimdi de çözüm süreciyle devam eden, 'bunu artık noktalayalım' diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır. Çağrılar güzeldir ve aslolan uygulamadır. Acaba bu uygulama şu seçim öncesinde veya seçimlerde araziye ne kadar yansıyacak.Bundan önce maalesef Mart seçimlerinde yansımadı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yansımadı. Biliyorsunuzyine aynı şekilde devam etti. Temennin o ki bu yapılan çalışmaların arkasında durulur ve bununla ilgili adımlar da atılır. Fakat burada bir şeyi daha söylemem lazım; burada silahı bırakması gereken bölücü terör örgütünün mensuplarıdır. Eğer burada güvenlik güçlerimizin silahı bırakması bekleniyorsa, bu ham hayaldir. Böyle bir şey olmaz. Güvenlik güçlerinin enstrümanıdır silah. Onunla beraber yaşayacak ve o silahın hedefi huzurdur, güvenliği sağlamaktır, huzuru getirmektir. Kalkıpta asker, polis bunlarda silahı bıraksın deniyorsa böyle saçmalık olmaz. Bunun için vardır ve ne güvenlik ne diğer birimler eğer bir teröre teşebbüs yoksa zaten silaha o da tevessül etmez, onun da meraklısı değildir. Nerede kullanılacağını bilir. Bu konuda da mevzuat zaten nerede kullanılması gerektiğine dair de çerçeveyi çizmiştir. O da o çerçeve içerisinde hareket eder" dedi.

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın silah bırakma çağrısı konusunda açıklamaları hatırlatıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu:
"BURADA İKİ MAYMUN OYNANIYOR"
"Burada adeta bir ikili görüntü söz konusu. Bugün Yalçın Bey ile açıklama yapanların yaptığı açıklamalar farklı, Eş Başkan'ın yaptığı açıklama farklı. İmralı'ya gidenlerin yaptığı açıklamalar farklı, Eş Başkanın yaptığı açıklama farklı. Burada iki maymun oynanıyor.Böyle şey olmaz. Demek bunların oturmuş bir ilkesi yok. Eğer ilkeli bir tavır içerisinde olsalar, o zaman Sayın Başbakan Yardımcımızın yanına gelen heyetin yaptığı açıklamayla, Eş Başkanın yaptığı açıklamanın aynı olması gerekir. Aynı olmadığına göre burada her halde hükümetin kendini çek etmesi değil, onların kendini çek etmesi gerekir. Çünkü hükümetin zaten Başbakan Yardımcısı olarak yaptığı açıklama ortadadır ve bu açıklama da bugünün açıklaması değildir. Geçmiş bugüne, Başbakanlığım döneminde de bu açıklamalar aynıdır, aynı çizgi üzere, istikrar üzere gitmektedir."
"BİZ BUNLARI YAPTIK"
Erdoğan, her şeyin eninde sonunda uygulamaya dayalı olduğunu ifade ederek, "Bu uygulamada silahların bırakılmasıdır. Bırakıldığı andan itibaren de bu ülkede huzur, refah ortamı çok daha farklı bir şekilde gelişecektir. Yani ne istendi de hükümet, 12 yıllık Başbakanlığım döneminde de verilmedi. Alt yapısından, üst yapısından...Bugün söyleniyor, kimlik. Ret politikalarını biz kaldırdık, asimilasyon politikalarını biz kaldırdık, inkar politikalarını biz kaldırdık. Bunlar kimlik sürecidir. Bunları getiren biziz. Olağan üstü hal, bunu halleden biziz ve insanca yaşama erdemini getiren biziz. Televizyonlarda kendi dillerinde yayın yapma imkanının getiren biziz. Bunlar yoktu. İstedikleri gibi yayın yapma noktasında, yazılı, görsel. Bizim iktidarımızda oldu bunlar. Biz bunları yaptık. Bunlar saymakla bitmez" diye konuştu.
"UYGULAMA, UYGULAMA, UYGULAMA"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakkari'de bulunan havalimanı inşaatını işaret ederek, "Devamlı müteahhitlerin orada iş makinaları yakılıyor. Şimdi hizmet getirecek olan hükümete bir engel orada konuluyor. Bütün bunlar acaba samimi bir davranış içerisinde olanlar tarafından yapılır mı? Yapılmaz. Demek ki samimi bir davranış, samimi bir yaklaşım yok. Benim Kürt kardeşim uçağa binecek ya. Nerden binecek Yüksekova'dan. Neden bundan rahatsız oluyorsun. yarım saatlik mesafeye kadar uçak geliyor. Şimdi nereden biniyor, Van'dan biniyor. Ama burası bittiği anda Yüksekova'dan binecek. Bizi devlet olarak, hükümet olarak bu tür hizmetleri götürdük, hala götürüyoruz. Ama onlar diyor ki 'istemezük'. Bunun için samimiyet testini önümüzde çok daha açık ve net göreceğiz. Uygulama, uygulama, uygulama" şeklinde konuştu.
"FAİZ LOBİSİNİN TEHDİDİ VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası'nın faiz kararı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın istifa edeceği söylentileri konusu sorulan soruya şöyle yanıt verdi:
"Kendileri de açıkladılar. Bu yorumlar dedikodu. Ama faiz konusunda ki benim duruşumu zaten biliyorsunuz. Biz yüzde 63 devletin borçlanma faizinden buraya kadar çok ciddi bu işle mücadele vere vere geldik. Ama burada faizci bir yaklaşım içerisinde olan maalesef arkadaşlarımız var. Birde faize karşı olan arkadaşlarımız var. Bugün bir puan faizin bu ülkeye maliyeti 2.5 milyar dolardır. Bugün Amerika'da ki faiz oranlarına bakacaksınız, Japonya'da ki faiz oranlarına bakacaksınız, Avrupa ülkelerinde ki faiz oranlarına bakacaksınız. İsrail'de ki faiz oranına bakacaksınız... bakıyorsunuz eksi faiz oranlarıyla, 1-1.5 buralarda dolaşan faiz oranları var. Bunlar akıllarını gerçekten peynir ekmekle mi yediler, bu kadar düşük faiz uygulaması yapıyorlar. Bize ne oluyor. Biz niye 7.5 politika faizinde tutuyoruz.Olayı yüksek bazda, oradan yüksek banttan baktığımızda 11 puan civarında. Komisyonla falan şey yaptığımızda 15-16, buralara kadar uzanıyor. Böyle bir faiz oranının olduğu bir yerde bu ülkede yatırım olur mu? Yatırım olmayacağına göre, istihdam da olmaz, üretim de olmaz. İhracatçınız da rekabet piyasasında, rekabet şansını yakalayamaz. Burada çok ciddi bir bana göre faiz lobisinin tehdidi var.Biz faiz lobisine hizmet etmekle mükellef değiliz. Bunu kim söylüyorsa söylesin faiz lobisinin kulu kölesidir ve bu ülkeye de ihanet içindedir."
"BÖYLE BİR ŞEY ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL"
Bir gazetecinin, "Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'de yarın Sudi Arabistan'a bir ziyaret gerçekleştirecek. Burada kendisi ile bir araya gelecek misiniz?" sorusuna, "Şaka yapıyorsun her halde" dedi. Gazetecinin Arap basının da böyle iddiaları olduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, "Böyle bir şey söz konusu değil. Bizim gündemimizde böyle bir şey asla söz konusu değil. Böyle bir şeyin olabilmesi için çok ciddi olumlu istikamette adımların atılabilmesi lazım" dedi.
KAYNAK:MYNET

13 Nisan 2014 Pazar

RUSYA"DAN BÜYÜK ADIM


Rusya, Ukrayna ve Kırım’dan sonra şimdi de gözünü uzaya dikti. Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin, 26 yıl sürecek Ay’da daimi insan kolonisi kurma projesini başlattıklarını duyurdu.

2016’da ilk görev uçuşunun başlayacağını belirten Rogozin, 2040 yılında Ay’da koloni üssünün kurulmuş olacağını ve insanların devamlı yaşamaya başlayacaklarını ifade etti.

Rusya’da 12 Nisan; ünlü Rus kozmonot Yuri Gagarin’in 12 Nisan 1961’de gerçekleştirdiği uzay seyahatinin anısına “Kozmonot Günü” olarak kutlanıyor. Rogozin’in açıklaması Devlet Başkanı Putin’in Moskova’daki Milli Kozmonotik Müzesi’ni gezmesinin ardından yapıldı

Habertürk

1 Mart 2014 Cumartesi

BUGÜN SEÇİM OLSA...


Erzurum Güncel- Seçimlere bir ay kaldı. AK Parti ve MHP arasındaki Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışı her geçen gün kızışıyor. www.gazeteguncel.com ‘un yaptığı ankette de, Milliyetçi Hareket Partisi Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Kamil Aydın, AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Sekmen’e fark atmaya devam ediyor. 



ANKETE KATILAN:717
Mehmet Sekmen(AK Parti) (302) 42.1 %
Prof. Dr. Kamil Aydın(MHP) (346) 48.3 %

Diğer (69) 9.6 %


Ankete Katılan : (717) 100%

18 Şubat 2014 Salı

61 YIL SONRA BULUNDU KİMLİKSİZ YAŞIYOR


DHA
HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı Kadı Köyü'nde 1944 yılında 15 yaşındayken hayvanları otlattığı sırada ortadan kaybolan Ahmet Sevdin, 61 yıl sonra 2005 yılında akrabaları tarafından Kuzey Irak'ta bulundu. Köyüne getirilen ve bugün 85 yaşında olan Ahmet Sevdin, kimlik sahibi olamadığı için sıkıntılar yaşadığını söyledi.

Köyün çobanlığını yaparken koyunlarla birlikte 1944 yılında Kuzey Irak'a geçen ve bir daha geri dönmeyen Ahmet Sevdin'i akrabaları uzun süre aradı. Ancak bir türlü bulunamayan amcası Ahmet Sevdin'den umudunu kesmeyen yeğeni Mustafa Sevdin, babasının vasiyeti üzerine amcasının izini dedektif gibi sürdü. 

61 YIL SONRA BULUNDU

Kuzey Irak'a giden ve araştırmalar yapan 40 yaşındaki Mustafa Sevdin, herkese amcası Ahmet Sevdin'i sordu. Uzun süren araştırmalar sonrası amcası Ahmet Sevdin'i 2005 yılında Kuzey Irak'ın Dohuk kenti Bınarink Köyü'nde bulan Mustafa Sevdin, Yüksekova'daki Kadı Köyü'ne amcasıyla birlikte döndü. Aile, yıllar sonra Ahmet Sevdin'e kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.

2005 yılında köyüne dönen Ahmet Sevdin ise 9 yıldır kimliksiz yaşamanın sıkıntısını yaşıyor. Amcasını Kuzey Irak'ta bulan Mustafa Sevdin, "Amcamı 2005 yılında buldum. Ama amcam akli dengesini yitirmiş. Hiçbir şey hatırlamıyor. Yaşlılığa bağlı birçok hastalığı var. Doktora götüremiyorum. Çünkü 9 yıldır kimlik çıkaramadık. Nüfus kayıtlarında ismi olmadığı için bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yetkililerden bu konuda yardım bekliyoruz" dedi.

DERLİ ERZURUM DERTLİ!!


İki sezondur, seyirci hasılatından dolayı bir türlü yüzü gülmeyen Erzurum Büyükşehir Belediyespor, kulübe gelen cezalar nedeniyle zor durumda kaldı. Yönetim, deplasmandaki Bursa Nilüfer ve iç sahada oynanan Maltepe maçlarında kötü tezahürat yüzünden kulübe gelen toplam 15 bin TL’nin üzerindeki cezanın şokunu yaşıyor.


Furkan NEHRİ/ERZURUM
Erzurum Büyükşehir Belediyespor’un Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun verdiği para cezaları ile başı dertten kurtulmuyor.  İki sezondur seyirci hasılatı bakımından bir türlü yüzü gülmeyen Saim Özakalın yönetimindeki Erzurum Büyükşehir Belediyespor, son gelen cezalarla büyük şok yaşıyor. Bursa Nilüferspor deplasmanında Erzurum taraftarının kötü tezahüratları yüzünden kulübe 5 bin 250 TL para cezası gelirken, 10 bin 500 TL ceza da Maltepe maçındaki olumsuz tezahüratlar nedeniyle geldi. Toplam 15 bin TL para cezasına çarptırılan Erzurum Büyükşehir Belediyespor’da yönetim taraftarın bundan sonra daha duyarlı olması ve ceza sınırındaki kulübün saha kapatma ve seyircisiz oynama cezaları almaması için uyarıda bulundu. Mavi-beyazlı kulübün yönetim kurulu üyeleri, “2012-2013 ve 2013-2014 sezonlarında şimdiye kadar kulübümüzün almış olduğu maç hasılatları  tabloda belirtilmiştir.  Tablolarda 2. devre kendi evimizde oynamış olduğumuz Ünyespor ve Maltepe spor maç hasılat çizelgeleri yer almaktadır. Değerli taraftarımızın şunu bilmesini isteriz ki; kulübümüzün tribün gelirleri sadece maç günleri görev alan GHSİM personeli ve çizelgelerde belirtilen gider kalemlerini karşılamaktadır.
Bu sebeple satılan bilet adedi ve giderler göz önüne alındığında kulübümüzün tribün geliri bulunmamaktadır. Bu 2 sezondur bu şekilde olmaktadır” dedi.
TÜM GAYEMİZ SAHAMIZ KAPANMASIN
Mavi-beyazlı kulübün yönetimi Maltepe maçında kulübün kasasına sadece 190 TL para girmesine rağmen, kulübün 10 bin TL PFDK tarafından para cezasına çarptırıldığını belirterek, amaçlarının saha kapatma ve seyircisiz maç oynamamak için taraftarın daha duyarlı olması için açıklama yapmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Erzurum Büyükşehir Belediyespor Yönetim Kurulu “Bu açıklamayı yapmamızı gerektiren neden tribün gelirlerimiz değil,  son 2 maçtır kulübümüze PFDK’nın kesmiş olduğu cezalardan dolayıdır. Tribün geliri olmayan kulübümüze kesilen bu cezalar kulübümüzü maddi yönden külfet altına almaktadır. Kulübümüz, futbol takımımızın 02. Şubat 2014 tarihinde Bursa’da oynamış olduğu Bursa Nilüferspor  A.Ş müsabakasında seyircilerimizin yapmış olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle futbol disiplin talimatının 52/2. maddesi uyarınca 5.250  TL  para cezası ile cezalandırılmış ve yine futbol takımımızın 09.  Şubat 2014 tarihinde Erzurum’da oynamış olduğu Maltepespor müsabakasında seyircimizin neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 2. kez tekrarlanmasından dolayı futbol disiplin talimatının 52/3. maddesi uyarınca 10.500  TL  para cezası ile kulübümüz cezalandırılmıştır. Bu ve benzeri ihlallerin 3. kez tekrarı halinde cezanın bedeli 21.000  TL olacak ve bu her ihlalde katlamalı olarak devam ederek saha kapatma ve seyircisiz oynamaya kadar sürecektir. Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu konulardaki yaptırımları kesindir ve kararlı bir şeklide devam etmektedir. Bu gibi cezalar kulübümüzü ve şehrimizin hem maddi yönden hem  de manevi yönden yıpratmakta olup, kulübümüzün ve şehrimizin kredisini TFF gözünde düşürmektedir. Değerli taraftarımız, yapılan kötü tezahüratlar ve benzeri olaylar karşı tarafı değil kulübümüzü cezalandırmaktadır. Tüm taraftarlarımızı içerdeki ve deplasmandaki maçlarda sağduyulu olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.